NEREYE DÜNYA

Konu: Geri: NEREYE DÜNYA Ptsi Eyl. 29, 2008 1:28 am

Beğenmene sevindim ama bence bu yazıda ibret alınıp ders çıkarılacak sözler gizli önemli olan anlayabilmek. ikkat ederim tabi kardeşim ama kusursuz bence...

Konu: Geri: NEREYE DÜNYA Çarş. Eyl. 03, 2008 1:50 pm

Teşekkürler kardeşim güzel bir yazı ama, bayan kardeşlerimizi unutma bundan, biraz daha dikkat et kelimelere.

Konu: NEREYE DÜNYA Cuma Ağus. 22, 2008 3:07 pm

Ne hale geldik böyle? Herşey yalan dolan, kendimizi kandırıyoruz durmadan. Nereye baksam bir sahtekârlık nereye dönsem bir alçaklık. Eskiden de böyle miydi? Eskiden yurdumun her köşesindeki köylere Çin malı oyuncak giriyor muydu? Hani o kanserojen madde içerdiği için bazı ülkelerde yasaklanmasına rağmen kaçak satışı yapılan oyuncaklar. Nereye baksam bir sahtekârlık... Neden televizyon reklamlarında en kalitesiz ürünler en mükemmel ürünler olarak tanıtılıyor? Satın alan kişi bunu fark ettiği zaman üzülmüyor mu? Aslında tanıdığınız herkes gerçek dostunuzdur ama birazcık borç istemeye kalkışsanız kimse kalmaz...

İnsanın gözü neden doymuyor? Çok kazandığımızda çok seviniyoruz ama az kaybettiğimizde yine çok üzülüyoruz. Az üzülmemiz gerekmez mi? Tanrı bize yirmidört altın vermiş bir tanesini edalar için geri istiyor ama vermiyoruz, işte bu kadar açgözlüyüz. Nereye dönsem bir alçaklık... Neden sığındığımız kişi bizi gördükçe menfii duygulara kapılıyor?

Masko'yu gören bir yoldan otobüsle geçerken tabelaların muhteşemliğini görürsünüz ama otobüs ilerdikçe dekorların arkası görünür, eski kovboy fimlerinde kullanılan maket evler gibi... Neden hep evlerin sadece caddeye bakan taraflarını boyuyoruz? Başkalarının gördükleri bizim için daha mı önemli?

Biz başkalarının kız kardeşlerine isteğimiz kadar bakma hakkına sahibiz ama bizim kız kardeşlerimize kimsenin bakma hakkı yoktur... Mesleğimizdeki en iyi insan biz olmalıyız çünkü diğer meslektaşlarımız gerizekâlı, öyle değil mi?
Sagopa Kajmer gibi, önce rayların her tarafa uzanmasını isteriz sonra doğamızı geri vermelerini. Nereya baksam bir sahtekârlık... Sevdiğimiz kişi bir başkasını seviyorsa sevdiği kişi kesinlikle tipsiz ve yalancıdır ama biz dört dörtlüğüzdür...
Nerede bir engelli görsek içimiz sızlar yardım etmek isteriz ama uzun süre ne kadar aciz olduğunu izleriz, aslında bu acizlik bizim. Bir fahişe görsek, o bedenini satıyor pis insan deriz, oysa biz ruhumuzu satmışız... Ölümsüz ruhumuzu satmışız, kiraya vermişiz, eziklikle beslemişiz fahişe ruhumuzu... Bir fahişe uzandığında musallaya, böyle cenaze olmaz deriz lakin fahişeyi daha önce uzatanlarınkini gönül rahatlığı ile kılarız, öyle değil mi?
Ben de aslında menfaatçi bir yazarım öyle değil mi? Böyle bir yazı yazmışım ama sayfaya reklam yerleştirmişim...