TİYANŞAN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TİYANŞAN

Ükücülüğü ve Ülküdaşlığı Tatmak İçin...
 
Anasayfa::.ANASAYFA.::AramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapBAŞBUĞ

 

 4. BÖLÜM

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gökberk TİYANŞAN
REİS
REİS
Gökberk TİYANŞAN


Erkek
Mesaj Sayısı : 606
Yaş : 38
NERDEN : İstanbul
KİŞİSEL MESAJ : Konu Ekleyen Ülküdaşlarımıza Teşekkür Etmeyi Unutmayın..!
Kayıt tarihi : 31/07/08

4. BÖLÜM Empty
MesajKonu: 4. BÖLÜM   4. BÖLÜM Icon_minitimePerş. Mart 05, 2009 3:18 pm

DENEMELER VE SONUÇLARI
Türk milliyetçiliğine 1944 de İndirilen darbe; 1953 de, Türk milliyetçiler Derneği'nin yurt sathına yayılmış 83 şubesinin keyfi ve şahsi endişeler sonucu kapatılmasıyla tekrarlandı. Türk milliyetçilerinin omuzlarına basarak iktidar olanlar, işleri bitince, sırtlarını dönmüşler, hatta amansız rakipleri İnönü'yle birleşerek, milli ülkü'nün burcu tüttüğü ocağı söndürmüşlerdi.
Yakın tarihimizde sadece bu iki olay bize tutumumuzu tekrar gözden geçirmek ve başımıza gelen bu felaketler karşısında tedbir almak zaruretini hatırlattı. Bu tarihe kadar Türkçüler, "bizim siyasetle ilgimiz yoktur, milli ülküyü nesillere vermek isliyoruz. Bizim meselemiz kültür ve fikir meselesidir. Bu ülküyü Türk toplumuna naklettikten sonra; devletin bütün idarecileri bu toplumdan
çıktığına göre, Türkçülük devlet eliyle tatbikat imkanına ulaşır." demişlerdir. Bunun tabii sonucu olarak da, dernekler kurulmuş, dergiler çıkarılmıştır. Büyük fedakârlıklarla dolu geçen bu denemede, Türkçülük fikrinin, kendi öz teşkilatıyla iktidar olması düşünülmemiştir. Bu politika, Türkiye'nin kaderine hükmeden çevreler tarafından da adefa devam ettirilmek istenmiştir. Parti hükümetlerinde milliyetçi tanınan bir veya birkaç kişinin yer alması ihmal edilmemiştir. Geçmiş devir incelenecek olursa CHP ve DP. İktidarlarında, partinin yüksek sevk ve idare heyetlerinde, daima birkaç milliyetçi bulundurulmuş olduğu görülür. Böylece, Türkçülerin siyasete katılmaları, . ferdi olaylara inhisar ettirilmek istenmiş ve Milli Ülkü'nün teşkilatlanarak devlet siyaseti halinde Türk milleti'nin Önüne çıkması engellenmiştir.
1944 ve 1953 yıllarında devlet vasıta kılınarak indirilen iki darbe hareketi; Türk milliyetçilerini, iktidarı hedef almadan güçlenmenin ve milli Ülkü'yü devlet siyaseti haline getirmenin imkânsız olduğunu gösterdi. Siyasi teşkilatlanmaya gitmeyen fikir hareketlen, iktidarı elinde tutan güçler tarafından yakından takip edilmekte ve kontrollerinin dışına taşan bir gelişme görüldüğü an, her türlü vasıta mubah kılınarak darbe indirilmektedir. O halde Türk milliyetçiliği, iktidarı hedef alan yeni bir yol takip etmeliydi.
Bugün Türk milliyetçiliğinin temel meselesi iktidar olmaktır. İktidar olmayan hiç bir fikir hedefine ulaşamaz. Salonlarda konuşulan bir fantazi halinde kalır. Zaten, Milletin kaderine yön vermek iddiasında bulunan fikir sistemlerinin, iktidar olmaktan kaçınması, kendi içindeki bir çelişkinin ifadesinden başka bir şey değildir. Bu görüş ve düşünceyle Türk milliyetçiliği ülküsüne siyasi bir teşkilat kazandırmış bulunuyoruz. Tanzimattan beri işlenen Türk
milliyetçiliği, olgun mükemmel bir fikir sistemi haline gelmiştir. Başka milletlerin iktidar olmuş milliyetçiliklerinden, daha fazla geliştirilmiş ve işlenmiş vaziyettedir. Milli Ülkümüz, dünya ve memleket meselelerine tutarlı izahlar getirmektedir. Siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel her meselede; güçlü, iimî ve aydınlık görüşlere sahiptir. Onun için, yeni yeni buluşlar peşinde koşmak devri tamamlanmıştır. Türk milliyetçiliği, bir ideoloji haline getirilmiştir. Bundan sonrası; kudretli bir fikir sistemi halindeki Türkçülük ülküsünü, bütün memleket sathına yaymak ve Türk milleti'ne, kendisinin asıl sahibi bulunduğu bu fikri tanıtmak gerekmektedir. Bunun için de, teşkilatlanmak, kutsal sorumluluk uğrunda, birlik ve beraberlik şuuru içinde bütünleşmek ihtiyacı içindeyiz. Olgun, işlenmiş, mükemmel bir fikir sistemi haline getirilmş olan Türk milliyetçiliğinin iktidar olmasının yolu budur. 1977 Türkiye'sinde ana mesele, iktidar olmaktır. İktidar olmanın çaresi ise teşkilatlanmak, koordine olmak ve aynı hedef doğrultusunda, maddi, manevi güçlerimizi seferber etmektir. Herkesten daha fazla sorumluluk taşıyan ülkücüler, bu gerçekleri her şeyin üstünde görür, mücadelelerini buna göre düzenlerler.
Yolun yarısı çok gerilerde kalmıştır. Ufuklardan doğacak zafer müjdeleri yakınlardadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tiyansan.hareketforum.com
 
4. BÖLÜM
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TİYANŞAN :: ÜLKÜCÜ HAREKET :: ÜLKÜCÜ HAREKET :: ÜLKÜCÜLÜK-
Buraya geçin: