TİYANŞAN
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TİYANŞAN

Ükücülüğü ve Ülküdaşlığı Tatmak İçin...
 
Anasayfa::.ANASAYFA.::AramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapBAŞBUĞ

 

 MHP Haklı çıkmıştır

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
BozkurTSancak
BİNBAŞI
BİNBAŞI
BozkurTSancak


Erkek
Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 31
NERDEN : İstanbul Beylikdüzü
İŞ/HOBİLER : HaCK
KİŞİSEL MESAJ : Türk Yıldızları Tim
Kayıt tarihi : 01/12/10

MHP Haklı çıkmıştır Empty
MesajKonu: Geri: MHP Haklı çıkmıştır   MHP Haklı çıkmıştır Icon_minitimePerş. Ara. 02, 2010 1:51 pm

sağol ReiS hepsini okuyamadım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Gökberk TİYANŞAN
REİS
REİS
Gökberk TİYANŞAN


Erkek
Mesaj Sayısı : 606
Yaş : 39
NERDEN : İstanbul
KİŞİSEL MESAJ : Konu Ekleyen Ülküdaşlarımıza Teşekkür Etmeyi Unutmayın..!
Kayıt tarihi : 31/07/08

MHP Haklı çıkmıştır Empty
MesajKonu: MHP Haklı çıkmıştır   MHP Haklı çıkmıştır Icon_minitimePtsi Kas. 24, 2008 4:09 pm

MHP Haklı çıkmıştır…

Türkiye tarihi bir dönüm noktasının eşiğindedir…
Küresel gelişmeler ve değişken dengeler ülkelerarası ilişkilerde akılcı bir duruşu gerektirmektedir…
ABD-AB ile RUS-ÇİN denklemi arasındaki "fulu" ilişkiler yani "güvenlik konseptleri" gerektirirken, finans ve ekonomik oyunlar bu konseptlerin içeriğinde öne çıkan silahlar gibi gözükmektedir…
Dünya son on yılda siyasi ve iktisadi bir değişim süreci yaşamıştır.
Bu hızlı değişim 4 ensende ortaya çıkmaktadır..
Birincisi ekonomik kümeleşmeler..
İkincisi siyasi karar birliktelikleri…
Enerji koridorlarının kontrolü…
Üçüncüsü güç gerektiren askeri stratejiler…
Dolayısıyla bu değişkenlik coğrafyamız üzerinde de hesap yapanların mevcudiyetini artırmaktadır…
Şimdi siyasi kriz ve Ekonomik zorlukları yaşayan Bir Türkiye mevcuttur.
Bölgemizdeki olaylar ve dünyada gelişen olaylar bizi mecburen içine çekiyor.
Türkiye'nin gelişmelerin dışında kalamayacağına göre savunduğu siyasi-askeri-ekonomik stratejilerinde "milli duruşunu" ulusal çıkarları ışığında revize etmeye gereksinin duymaktadır…
Çünkü ABD-AB ekseninde şimdiye kadar sürdürülen stratejiler güncelliğini kaybedip, ülkemizin zaman kaybetmesine ve çıkarlarımızın tahrip edilmesine, Ekonominin yabancılaşmasına sebebiyet vermiştir…
Mesela ABD ile "stratejik ortaklık" denen ilişki Amerikan çıkarlarına hizmet etmiş ABD'nin "çıkar eksenli" planlarının tamamlayıcısı olmuştur…
Son Gürcistan krizinde "Montrö"nün zedelenmesi, Amerikan gemilerinin Çanakkale Boğazından kendi "Göleti" gibi geçerek boğaza dayanması "stratejik ortaklık" denen yanlışın eseri değimidir?
Artık şu anlaşılmalı; ülkeler kişisel söylemlerin ışığında değil, milli çıkarların gerektirdiği gibi yönetilmelidir…
Mesela; Afganistan, Irak Olayı; ABD'nin enerji koridorlarında yerleşik kalmasına bölgeyi kontrol etmesine sebep olurken, Türkiye milyarlarca dolar ticari, bir o kadarda pahalı enerji satın alarak faturayı ödeyen taraf olmuştur…
Irak'taki gelişmeler ve Terör kartının Türkiye'ye karşı kullanılabileceği uyarıları defalarca, Dr. Devlet Bahçeli tarafından dile getirilmesine rağmen, dikkate alınmayışı Kuzey Irak patentli terör olaylarının artmasına sebebiyet vermedi mi?
Hatta, seçim beyannamesinin 121. sayfasında bu tespiti şu sözlerle dile getirmişti; "Türkiye, Kuzey Irak'tan kaynaklanan fiili bir güvenlik tehdidi ve terör saldırısıyla karşı karşıyadır" öngörüsünü 2 yıl önceden söyleyip terörün sinsi yüzü konusunda iktidarı uyarmıştı…
AB konusuna gelince; 30 yıldır süren AB maceramız önümüzde erişilmez bir hedef gibi gösterilip, sözde uyum süreci içinde çıkarılan kanunların bazılarıyla TSK'nın yetkilerinin daraltılması terörü yeniden sorun haline getirmiştir…
AB nin etnik eksendeki sözde özgürlük dayatması teröre cesaret vermiştir..
Sayın Orgeneral Işık Koşener dün "AB uyum yasalarının kolluk kuvvetlerinin mücadelesini engellediğini" söyledi…
AB sürecinde çıkan yasaların Terör yokmuş, gibi çıkarılan yasaların önleyici tedbirleri engellediğine işaret etti…
Bu önemli ve tarihi tespitler MHP'nin şimdiye kadar söylediği "onurlu duruş projesini" haklı çıkarmaktadır…
AB uyum yasalarının ve komiserlerinin ülkemiz hukuk sistemi üzerinde baskı oluşturmasına sebep olmuş, yargının hareket alanını daralttığı MHP sözcüleri tarafından hep dile getirilmişti…
MHP grup başkan vekilleri Sayın Vural ve Sayın Şandır bu konuları sürekli gündemde tutarak dikkatleri çekmek istedi.
Ekonomik alanda yabancılaşma hızlanmış, sıcak para ile ekonomide "finansal işgal" girişimi olduğu bunun tehdit olacağı MHP lideri sayın Bahçeli tarafından hep dile getirildi…
MHP seçim beyannamesi'nin 2. sayfasında Küreselleşmenin terörizm, göç, etnik çatışmalar ve felaketlerle anıldığını hep dile getiren MHP lideri etrafımızdaki ateş çemberine dikkat çekmişti…
Dr. Devlet Bahçeli; "Türkiye merkezli çarelere ihtiyaç duyulduğunu" Tüm konuşmalarında haykırmıştır.
MHP lideri Sayın Devlet BAHÇELİ' nin imzasını içeren 22 Temmuz seçimleri öncesi yayınladığı "milli duruş ve kararlılık belgesi" Türkiye'nin sorunlarının fizibilitesi ve "çözümün anahtarı" gibi bir kitaptır…
Bugün yaşananlara bakınca, 22 Temmuz 2007 deki seçim beyannamesinin içeriğinde yazılmış olan tespit ve çözümler MHP'nin öngörülerinde ne kadar da "haklı çıktığını" açıkça göstermektedir…
AB-Türkiye ilişkileri konusunda; "şantajlar, önşartlar, dayatmalar ve haksız taleplerin sıralandığı bir hayal kırklığı hikâyesidir" görüşünü öne çıkarmıştı…
Şimdi ne oldu?,
Geldiğimiz nokta bu değil midir?
Değerli dostlar şimdi şapkayı önümüze koyup düşünelim; Dün sayın Devlet Bahçeli, Gündemde kriz yaratan Anayasa, siyasi ahlak, parti kapatmaları ve bir çok hayati konuda değerlendirme yaptı…
Sadece değerlendirme değil, Sayın Bahçeli, "inisiyatif" alarak "Türkiye'nin istikrarı demokrasinin korunması" için "biz fedakarlığa varız" dedi…
Yani "Önce ülkem ve milletim" ilkesini ortaya koydu…
Bu sabah bazı kıt akıllılar ile yanlı yazarlar; bu çıkışı "yeni bir oyun" diye çarpıtarak değerlendirme yanlışına düşerek Tüm yaşananlardan hiçbir ders çıkaramadıklarını, sorunların farkında olmadıklarını ortaya koydular…
Şimdi bu tuhaf kafalı beylere şunu soruyorum; Küresel tezgâhlar, Yenidünya düzeni "Milli ve milliyetçi" düşünerek toplumsal kenetlenmeyi gerektirdiğine göre, Bir muhalefet partisinin İktidarı uzlaşmaya davet ederek ülke sorunlarını çözelim demesinin neresi payandalıktır?
Kapımızda savaş tehlikesi (İran, Gürcistan) ve ABD-RUS gerginliği bölgede neleri etkileyebilir düşünen var mı?
Türkiye üzerine kara bulut gibi çöken gerilimi düşürmeye gayret eden, iç siyaseti diri tutmaya çalışan Sayın Bahçeli ve kurmayları daha ne yapacaktır?
Yufka yüreklerle "çetin dağların" aşılamayacağına göre bu cesareti ortaya koyan, göğsünü siper eden Sayın Bahçeli ve kurmaylarını desteklemek tek çare değil ise çare nedir?

Mustafa Ertekin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://tiyansan.hareketforum.com
 
MHP Haklı çıkmıştır
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TİYANŞAN :: ÜLKÜCÜ HAREKET :: ÜLKÜCÜ KALEMLER-
Buraya geçin: