Rahman'ın adı ile...
Tüm Ülküdaşlarımı selamların en güzeli olan Allah(c.c) ' ın selamlarıyla selamlıyorum.
Ülkücü Hareketin sempatizanları arasında devamlı olarak çoğaldığı bilinen bir gerçektir.Bu noktada bizi üzen tek şey ise; arayış içinde olan, ne yapacağını bilemeyen, kendine tutacak bir dal, arayan bazı ipsiz sapsız gençlerin kulaktan dolma bilgilerle, davanın şuuruna varamadan Ülkücü olduklarını ifade etmeleridir. Bu davranış hem onların kişiliğini yok eder, hem de camiayı zedeler. Bakıyorsunuz kılığına, kıyafetine tipik serseri. Saçlar, altın zincirler o biçim, kemeri , yüzüğü, kolyesi de bozkurt işlemeli ise işte dava adamı !Bir başka tip, takım elbiseliler. Takım elbise çok iyi ama mafyavari hareketler işte yine gol bizim kalemizde. Ve sonuçta da saf müslümanlarda ''müslüman halktan oy alabilmek için İSLAM'dan bahsediyorlar'' imajı oluşuyor. Ve yine bu tipler yüzünden gerçekten hizmet etme noktasında belkide en büyük fedakarlıkları yapabilecek Ülkücü dünya görüşünü benimsemiş insanlar, ben bu işi üzerime bunlar gibi etiket yapmaktansa dışarıda dururum deyip bizimle yola devam edememektedir.
Camianın gelişmesi çok güzel. Fakat sırf bu yüzden okul teşkilatlarında, üniversite yapılanmalarında ipe sapa gelmez insanlara kucak açmamalıyız. Özellikle onları TÜRK-İSLAM davası yolunda yetiştiremiyorsak..
Bizim camia ancak içten çökertilir. Dıştakileri zaten biliyoruz. O yüzden bir gözümüz içimizdeki hainlerde, kalbimiz ve ruhumuz TÜRK-İSLAM DAVASINDA olmalıdır.Düşünülmesi dileğiyle Arif Nihat ASYA' nın sözünü yazmak istiyorum; ''Pirincin içindeki siyah taşlardan değil, asıl beyaz taşlardan kork.''
Gayret Bizden, Muvaffakiyet Allah (c.c)' tandır.
Allah(c.c) Yar ve Yardımcınız Olsun.Selametle...
Konu: ÜLKÜCÜ OLDUĞUNU ZANNEDENLERE 
Ptsi Kas. 24, 2008 4:12 pm
