YÖNETMEK BAŞKA, SAHİP ÇIKMAK BAŞKA

Kalemine sağlık üstad.

Konu: YÖNETMEK BAŞKA, SAHİP ÇIKMAK BAŞKA Salı Mart 24, 2009 8:11 pm

YÖNETMEK BAŞKA, SAHİP ÇIKMAK BAŞKA

Demokrasi gerçek manada yaşandığı takdirde güzel bir yönetim şeklidir. Yalnız demokrasi denilen şey şahıslara göre değiştirilirse haliyle hiçbir güzelliği kalmayacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ de sınırları içerisinde demokrasiyi hâkim kılmak için gerekli düzenlemeleri yapmaya çalışan bir ülkedir. Demokrasinin gereklerinden biri olan siyasi partilerde devlet izni ile kurulmaya başlamış ve halen kurulmaya devam etmektedir. Atalarımızın bir sözü vardır ‘’ beş parmağın beşi bir değil.’’ Bu tabirden de anlaşılacağı üzere herkes her konuda aynı görüşü savunmayabilir. Yani siyasi partilerimizin de görüşleri birbirini tutmuyor. Genel olarak düşünüldüğü takdirde farklı düşüncelerin olması güzel yalnız bu farklılığın sadece ve sadece güzellikte kalması şartı ile. Onların da uyuştukları bazı noktalar oluyor. Bunların başında ülkemizin yönetimine talip olmaları geliyor. Birilerinin ülkemizi daha güzel yönetmeyi, idare etmeyi arzu etmesi de güzel fakat bu iş sadece yönetmekle olmuyor. Yönetirken aynı zamanda gözetmekte, yükseltmekte gerekiyor. Talip olmak kolay, yapmak zordur: Yönetmeyi istemek kolay, sahip çıkmaya söz vermek zordur. Zoru başaran ise pek nadirdi. İşte esas mevzuumuz burası. Bu işi yapmak isteyen değil yapan bir kuruluş, bir hareket var. O ‘’ ipeğe sarılmış, çelikten’’ meydana gelenlerin hareketi, o ‘’insanlık âlemi içerisinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısı’’ olanlardan meydana gelen bir hareket. O ÜLKÜCÜ HAREKET, O ‘’MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİDİR…’’ Evet, bu işi yapanların adıdır ÜLKÜCÜ HAREKET… İşkencelerin, zindanların, sürgünlerin, ölümlerin tek sebebi, ÜLKÜCÜLERİN bu insanlık dışı muamelelere maruz kalmasının tek sebebi MİLLİYETÇİ HAREKET’İN meclis dışındayken bile ülkenin çıkarlarına hizmet etmesidir. Burası çok önemli bir nokta, yanlışları bulup bağıran, çağıran bir parti, bir hareket değil bu. Bu diğer partilerle aynı düşünceleri paylaşıp hiçbir şey yapmamak yerine, iktidar partisinden daha fazla icraat yapan bir hareket. Diğer siyasi partilerin yaptığı gibi emperyalizmin isteklerine hizmet etmektense ‘’ TAŞIN ALTINA ELİMİ SOKARIM, GEREKİRSE KELLEYİ KOLTUĞA ALIRIM’’ diyenlerin hareketidir. Kelimeleri kullanmak kolaydır. Şunu yaparım, bunu yaparım demek boştur. Önemli olan manası olan tek şey icraatlardır. İnsanların bazıları bize hala düşman veya öcü gözüyle bakıyor. Biz vurmadık demiyoruz. Evet vurduk… Vurduk çünkü biz vurmazsak Moskof dölü vuracaktı. Biz vurmazsak tarih tekekkrür etmeyecek, düşman ilk kez TÜRK’Ü devirmiş olacaktı. Vurduk vatan için, din için, bayrak için, namusumuz ve şerefimiz için vurduk. Bize katil gözüyle bakanlar; Çanakkale’de şehit düşen 250 bin TÜRK YİĞİDİNEDE, İstanbul’un fethinde Fatih Sultan Mehmet Han’ın ordusu ile birilikte Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerif’ine mazhar olma yolunda şehit düşenlere de katil gözüyle bakmış olurlar. Nedeni ise çok basit, Onlar TÜRK’ÜN toprağı parçalanmasın diye vurdu, bizde parçalanmasın diye vurduk. Onlar İSLAM’IN son kalesi yıkılmasın diye vurdu, bizde son kale yıkılmasın diye vurduk. Eğer vatanı savunmak, vatan için savaşmak katillikse katiliz. Bu kadar basit katiliz yaa… Şimdi her şey halloldu mu? Biz katil olmasaydık senin kızın başını kapatamayacak, oğlun camide cemaatle namaz kılamayacaktı. İşte Milliyetçi Hareket Partisi bu… Milliyetçi – Ülkücü Hareket’in mensupları böyle insanlar. Kendileri için değil, siyasetten elde edilecek herhangi bir menfaat için değil, sırf TÜRK MİLLETİ’NİN rahatı için liderinden – neferine kadar gerektiği yerde vurdu, vururda gerektiği yerde öldü, ölürde… Biz böyleyiz. Milliyetçi – Ülkücü neferler böyledir… Sadece yönetmekle kalmaz, sahiplenir, sahiplenir ki sebep tek, sahip çıkması gereken zaten TÜRKLER’dir, çünkü buranın kurucusu TÜRK’TÜR o zaman biz sahiplenmezsek, sahiplenecek çok olur. Bizim işimiz beş senelik iktidarla olmaz beş yüz senelik beş bin senelik fikir hareketiyle, fikir ve işin her şart ve ortamda birlikte olması, yürümesi ile olur. Halkımız bizi anlar, anlamaz sorun değil. Bizim BAŞBUĞUMUZ ‘’kendini TÜRK hisseden herkes bizim için TÜRK’TÜR’’ diyor. Mademki TÜRK’ÜZ o halde atalarımız ne yaptıysa onu yapacağız. Tarihi tekerrür ettireceğiz. TÜRK MİLLETİ çoğalacak, TURAN kurulacak ve Türk Cihan Hâkimiyeti mefkûresi bir gün muhakkak gerçekleşecek. Halk bizi bağrına bassa da, basmasa da biz onlar için ilimde, teknikte, ekonomide nasıl ileri gidilebilir onun yollarını araştıracağız. Ömrümüzü bu uğurda harcayacağız.

MİLLİYETÇİ HAREKET TABELE DEĞİL FİKİR VE İCRAAT PARTİSİDİR. BUGÜN OLMASA DA YARIN TÜRK MİLLETİ BUNU ANLAYACAK, TÜRKİYE’NİN TÜRKLÜĞÜN ŞAHLANIŞININ ANAHTARI MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NDEDİR DİYE HAYKIRACAK. BİZİ GÖBEĞİNDEN ABD’YE BAĞLI AKP GİBİ 300 KÜSÜR MİLLETVEKİLİ İLE DEĞİL 550 MİLLETVEKİLİ İLE İKTİDARA TAŞIYACAK VE BİR DAHA ORADAN İNDİRMEYECEKTİR. BİR ÖRNEK VEREYİM BİR ÇOCUK KENDİSİNİ SEVDİĞİNİ SÖYLEYENİ DEĞİL SEVGİSİNİ ONA HER ŞEKİLDE GÖSTERENİ SEVER ONA GÜVENİR. BİZ VATANIMIZI, DEVLETİMİZİ SEVİYORUZ DEMİYORUZ. BİLAKİS BU SEVGİMİZİ DÜNYANIN HER KÖŞESİNDE İCRAATLERİMİZLE GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORUZ.

TÜRK MİLLETİ UYAN! SENİ SOYANI DEĞİL, SENİN İÇİN ÖLENİ SEÇ… SEÇ Kİ DEMOKRASİ DENİLEN ŞEY TAM MANASIYLA GERÇEKLEŞSİN, SEÇ Kİ BATIL ZAİL OLSUN, SEÇ Kİ ATAN TOPRAĞINDA RAHAT UYUSUN…

ALLAH MÜSLÜMAN TÜRK’Ü KENDİNE, ÖZÜNE DÖNDÜRSÜN…

Gökberk TİYANŞAN

» Merdiven Cikmak